3 Eylül 2010 Cuma

Akdeniz'e Yolculuk

Üniversitenin ilk yılı bittiğinde İstanbul'a  '3 aylık' veda etme zamanı gelmişti.Kafamda ise bu yaz gerçekleştirmek istediğim planlar vardı.İlki en kısa zamanda tekrar İstanbul'a dönmek ikincisi ise Antalya'da ve Alanya'da bulunan arkadaşlarımı ziyaret vasıtasıyla hiç gitmediğim Akdeniz'e gitmekti.İstanbul'a nasılsa eylül ayında okullar açıldığında zorunlu olarak dönecektim.Fakat antalya'ya gitmek her zaman nasip olmazdı bana =) Bu yüzden Akdeniz  yolculuğunu seçtim ve iyi ki seçmişim hayatım boyunca unutamayacağım bir tatil oldu. 26 Temmuz 2010 pazartesi sabahı saat 11:00 da Antalya'ya hareket ettim.yol boyunca sırasıyla İzmir,Aydın,Denizli,Burdur ve sonrasında Antalya'ya geldik.Yaklaşık 9 saat süren bir yolculuktan sonra Antalya merkezde indim.Sevgili internet arkadaşım olan Merviş ile tanıştık önce.aslında birbirimizi tanıyoruz ama yüz yüze olmak bir başka.Antalya Dokuma mevkinde bulunan evlerine geldik.O gece sohbet ettik bol bol dinlendim ve ardından yarının planını yaptık Kemer yakınlarında bulunan antik kent Phaselis'e gidecektik.27 temmuz sabahı Mervişin babası bizi arabasıyla aldı ve Kemer'e doğru hareket ettik.yollar tıpkı coğrafya dersinde anlatıldığı gibi kıvrım kıvrım torosların gölgesinde yeşil ve mavinin bir arada bulunduğu bir şehirdeydim =) Phaselis büyülü bir yer.Phaselis antik kenti  M.Ö. 7. yy da rodoslu kolonistlerce kurulmuş.Antik kenti gezdikten sonra Tekirova'ya gittik Tekirova'da kocaman bir alabalık yedim o kadar lezzetliydi ki...Ertesi güngideceğimiz adres meşhur Düden Şelalesi ve Kaleiçiydi.Önce Düden şelalesine gittik , ardından Kaleiçi'ne.Kaleiçi'ne gitmişken arkadaşlarla birlikte yat turu yapalım dedik =) Antalya'nın boğucu havasını yat turuyla biraz hafifletmiş olduk.Ardından ise Antalya müzesini gezdik.Ertesi gün ben Antalya'ya doyamadan Alanya yoluna çıktım.Alanya'da canımdan çok sevdiğim arkadaşım Melekimin yanına gidecektim.

28Temmuz2010 çarşamba akşamı alanya yoluna çıktım antalya alanya arası çok uzak yaklaşık 2 saatlik yolculuğun ardından melekime kavuştum.İstanbuldan ayrılalı 1.5 ay olmuştu.Onu o kadar çok özlemişim ki...Onu görmemle birlikte göz yaşlarına boğuldum İstanbulda öğrencilik hayatınızda aileniz yanınızda olmadığından en sevdiğiniz arkadaşlarınız 24 saatinizi birlikte geçirdikleriniz en kıymetlileriniz oluyor melek de benim için öyle.evlerine doğru yola çıktık balkondan baktığımda Alanya Kalesinin ışıkları parlıyordu.Benimse içimde yeni bir şehri - şehir diyorum Alanya'ya ilçe demek hata olur çünkü =) - keşfetmenin verdiği heyecanla kalbim çarpıyordu.O gece melekimle bol bol hasret gidererek uyudum =)

Alanya'da yaşadıklarımı bir sonraki gün yazacağım bu günlük benden bu kadar =)


Kaleiçi.
Phaselis.



Yivli minare



2 yorum:

  1. Antalya'nın her tarafını gezip, görüp blog yazsan 3 cilt kitap çıkar söyliym =) Herkes benim çocukluğumu geçirdiğim Antalya'ya gidiyor, ben gidemiyorum ya bir türlü, ona üzülüyorum.. Giden benim yerime de eğlensin, Side'ye uğraya Apollon'a selam etsin =)

    YanıtlaSil